|
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Ahmet CANBABA | |
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi | |
HAYAT BİRAZDA MASALSI
Şimdi bensiz hangi gerçeklere açıksın yüreğinde Bizi kim yönlendirir doğru gerçeklere yalın Düşüncelerine gelen mesajlar soyut Hangi verilerle donatılmışsa hücrelerin Tesirinde kalacak tatlı bir masalın Uykularımın avlusuna serilmiş Kurumaya yüz tutmuş bir yüzüm Hani ölümü ödeşmek olmasa Zamandan çalardım senin için Bil ki senin için yaşamımda öksüzüm Korkularımız tünerdi geceye Cesaretimiz cehennem kapılarına sürgün Çıplak bir yalnızlıkla baş başa Çocukluk sevincimi yaşarken Bırakırdım kendimi akşam hüznüne her gün Dağların kar yağmış lekeli beyazlığında Beyaz kurşuni simli göz alıcı rengi var Bir kabusa dönüşmesin gelecek Derin dipsiz bir kuyudur yalnızlık Ve yıkılmaya yüz tutmuş yamalı duvar Bir öfkeye mahkum olmuşsa beyin Bir bak gözlerde haksızlıklar desen desen Yası kalmış bir sevinci neyleyim Sığınağım mor karanfil sarı düş Bir alevden soluktur şimdi içimde esen |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Mahmut Selim GÜRSEL | |
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi | |
TÜRK MÜ DİYE BAKTI! Adam inanmadı ta nerelere gitti TÜRK mü diye baktı. Baktı baktı şaştı, inanamadı durdu. Sonra döndü yanındaki inanmayana Yahu burası da TÜRK imiş, beni niye yanılttın! Sonra suratı asıldı, ne de olsa misafir idi; Ne yapacağını şaşırdı. Durdu bakındı. Etrafından sanki yardım isteyecekti. Fakat her tarafında bulunanlar ne yazık ki TÜRK idi. Gözleri karardı ve çöktü oturdu. Toprağı yokladı. Sonra sesiz ve yıkılmış olarak kalktı kalktı. 13/04/2013 17,40 ÇORUM |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Muhsin AKTAŞ | |
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi | |
ADIN ÇIKAR Sokağına dökme çürümüş taşı Yemeğine katma pişmemiş aşı Gövdede taşıma akılsız başı Sonra adın çıkar hokkabaz derler Eşek salıp bağa at kovalama Cahil kapısında el ovalama Softa dergâhında din kovalama Sonra adın çıkar ham yobaz derler Helali bırakıp harama değme Kimsenin önünde boynunu eğme Kurtları bırakıp kuzuyu boğma Sonra adın çıkar madrabaz deler Dinsizliği övüp dinliyi dövme Edepsizi görüp edebe sövme Makama aldanıp haksızı övme Sonra adın çıkar çenebaz derler Ham sofunun hayrı olmaz kendine Yalan karıştırma sözün fendine Mizabi der sokma gönül bendine Sonra adın çıkar hilebaz derler 24.07.2008 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Orhan AFACAN | |
Orhan AFACAN Hayat Hikayesi | |
PARKTA YATAN ADAM Parkta yatan adam gecemi sanmış Bankın üzerinde öyle uzanmış Çember sakalıyla yüzü saklanmış Gelen, giden bakar tanıyan olmaz Duruşu benziyor biraz asile Ne güngörmüştür ailesi ile. Her nefes, her bakış şimdi bir çile Gelen, gecen bakar anlayan olmaz Oda bu toplumun bir sınıfından Çıkmış bir kere normal kılıfından Hayata baksak; onun tarafından O’nu anlamayı isteyen olmaz Çok duydum, dinledim böyle hayatı. Çoğunun elinde vardır sanatı. Yıkılmış bir şekil o saltanatı Hayat belli değil düşmeyen olmaz. Bir yaz değil mevsim, birde kışı var. Ayazı, rüzgârı, kar yağışı var Devlette, dinde yardım bağışı var. Bu bilinirde uygulayan olmaz Parkta yatan adam herkese ibret Bilhassa gururda, kibirde ibret. Üstelik bir değil, bin kere ibret. Orhan yazar gider anlayan olmaz. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Özgür BİÇER | |
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi | |
ADSIZ Sensizliğin tohumlarını ektin geceme, Tükenmez ki yazımda ahlar, Gittin. Kesilmez ki hiç suyu hüzün deresinin, Sen bu şehirden gittin ya, Uykusuzluğun çeşmesi gözlerim. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Şükrü GÜLTEPE | |
Şükrü GÜLTEPE Hayat Hikayesi | |
ORMANLAR Tabiatı koru,ağaç dikelim. Temiz hava,can veriyor ormanlar. Set yapalım,erozyonu çekelim, Erozyona yol vermiyor ormanlar. Ağaçlar yeşerir bahar gelince Bütün kırlar yemlik,yeşil olunca Ağaçlar bezenip orman denince Etrafına dal veriyor ormanlar. Çoban sürüsüne nameler çalar Denize yol olur,trenle raylar, Yanar ateş olur ısıyı sağlar Kavallara dil veriyor ormanlar Meyve veriri kimisi olur sedir Kimi koltuk olur üstünde otur Kimi kağıt kalem oluyor satır Dilsizlere dil oluyor ormanlar Eve eşik,çocuğa beşik olur Yemek için çorbaya kaşık olur Fırın olur,ekmek olur, aş olur, Evsizlere ev oluyor ormanlar. Çapaya sap olur,kazmaya kürek Evine bel olur,damına direk Faydası çok ŞÜKRÜ söyleme gerek Tabut ile sal veriyor ormanlar. 16.04.2003 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Tuncay TAKMAZ | |
Tuncay TAKMAZ Hayat Hikayesi | |
CUMA CUMARTESİ Artık bu gözlerle görmekten Başka çare yok hayatı Sola dönerken Yangında ilk kurtarılacak şey Sağa dönerken Bir manganın komutanıyım Koşarken çocuklar el çakıyor ellerime Sabahları beş renkli çayların Kenarından geçiyorum Yatmadan önce mavi ışıkla Sayfalar okuyorum mektuplar Yazıyorum sana Bilmiyor muyum sanki Bunun onu da aynı olacak Yine de parçalanmış bir bot gibi Aksıyor günler ayağımda Koca bir kedi gibi sebepsiz Mırıldanıyorum durmadan Ağzımda iğreti bir umutsuzluk Her şey damarda ustura Dün yağlı bir kasap kağıdıyla Kaplamıştın geceyi Bugün suratında alaycı Bir tebessüm Ay Ne tuhaf Sanki bana Benziyor Akşam ve sabah Durmadan Akşam Durmadan Sabah Zorla akşam Zorla sabah |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Üzeyir Lokman ÇAYCI | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi | |
HALİL İBRAHİM GÖCEK Anası : “Benim çiçeğimsin” derdi, ona. O, Fransa’ya Yozgat’tan geldi... Sevgi ve umut taşıdı Yüreğinde, Hasretle birlikte... Yıllarca yeraltında çalıştı Kömür tozları soludu Yorgunluk taşıdı evine... Çocukları Beklediler onu Pencere önlerinde... Forbach’da Bir gün Acı haber geldi evine... Halil İbrahim GÖCEK Parçalanarak ölmüştü Kömür mağarasında... Gözyaşları Feryatlarla birleşti... Onun sevgisi Yüreklerde derinleşti. Hatıraları Kömür halinde Sağa sola yollandı, Yandı, Bitti Kül oldu Onun gibi... Anası : “Benim çiçeğimsin” derdi, ona. O, Fransa’dan Yozgat’a gitti... Metz - 1996 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
![]() |
|
Yaşar KILIÇ | |
Yaşar KILIÇ Hayat Hikayesi | |
ÇİRKİN İSEN Çirkin isen bir güzeli görünce Kırılır kolların ,yedi yerinden. Güzel karşısında donup kalınca, İçten bir ah gelir,çek ki derinden. Suçlu gibi bir köşede kalırsın, Gam kedere düşünceye dalırsın Bir ara hayalle oyalanırsın Bir afet savurur,tipi serinden. Güzele,güzel yakışır her zaman. Yeşerir,sararır yaklaşır harman. Çevrilir gazelle tükenir derman. Sam yelleri eser gelir,karından. 06.05.1976 Çirkin isen bir güzeli görünce Kırılır kolların ,yedi yerinden. Güzel karşısında donup kalınca, İçten bir ah gelir,çek ki derinden. Suçlu gibi bir köşede kalırsın, Gam kedere düşünceye dalırsın Bir ara hayalle oyalanırsın Bir afet savurur,tipi serinden. Güzele,güzel yakışır her zaman. Yeşerir,sararır yaklaşır harman. Çevrilir gazelle tükenir derman. Sam yelleri eser gelir,karından. 06.05.1976 |
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |